HAKKI ÇİMEN : Zaza halkının inkar

HAKKI ÇİMEN : Zaza halkının inkar

 Konumuz Zaza halkına karşı uygulanmakta olan geniş kapsamlı inkarın nedenlerini ve bu dev inkarın sonuçlarını kısaca dile getirmektir.

İNKARIN GENEL TANIMI VE ÖZELLİKLERİ

İnkar, var olanı yok saymaktır. Bir şeyin varlığını kabul etmeme, yok sayma, yadsıma.

Yaptığını, söylediğini, tanık olduğunu saklama, gizleme. Kabul etmeme, tanımama.

Bir kişinin, bir grubun, bir halkın varlığını, layık olduğu mercii ve milli değerlerini ciddiye almamak ve tanımamak.

İnkar kişi tarafindan yapıldığı gibi gruplar, dernekler, partiler ve devletler tarafindan da yapılabilir.

İnkarı yapan kişiler, gruplar, siyasi partiler ve devletler pozisyonlarını korumak, siyasi ve ekonomik çıkarlarını artırmak amacıyla var olanı yok sayabilmek için soyut, bilimle iliskişi olmayan, kafa karıştırmaya yarayabilen karşıt argumanlar üretebilirler.

Kişi ve gruplar, siyasi partiler, devletler inkar işini yaparken çok çeşit yol ve yöntem uygulayabiliyorlar.

İnkar eden kişi, grup ve örgütlerin kafa sayısı ne kadar kalabalıksa, inkar edilenin mevcut inkarı ispatlaması ve tanınarak (kabul edilerek) onuruna kavuşması o kadar zor olur.

İnkar edilene menesup olan kişiler, gruplar ve halklar maddi ve manevi hasta hale sokulduklarından kendi değerlerine sahip çıkmayabilirler. Kendi kendilerine, kendi halkına, kendi ana dillerine ve kültürlerine yabancılaşabilirler.

İnkar neticesinde kendi değerlerine dahi kıymet vermeyen kişiler, gruplar ve halklar çoğunluk hasta ruh yapısına girebileceklerinden, kendilerini inkar edenlere (egemen, inkarcı) uzun vadede yarar yerine zarar verebilirler.

ZAZA HALKININ DIŞARIDAN İNKAR EDİLMESİ

Dışarıdan inkar ile Zaza olmayanların, Zaza halkını inkar etmesini anlatmak
istiyorum.

Dışarıdaki güçler tarafından yapılan inkarın hedefi kişilerin, grupların, halkarın hak ve hüriyetlerini ciddiye almamak, onları tanımayarak onurlarını zedelemek ve kırmak ve küçük düşürmektir.

Tüm siyasi veya dini inkarların arkasında, bu inkarları yapanların karşıt olarak gördükleri grupları ve halkları ciddiye almayarak aşağılama, küçük düşürme ve bu yöntemlerle siyasi ve ekonomik emellerine malzeme yapma niyeti yatmaktadır.

Egemenler tarafından dışarıdan inkar edilerek aşağılanan grup ve halkların onurları başarılı bir şekilde kırılabilirse, daha doğrusu bu kişi, grup ve halklar onursuz hale sokulabilirse; onursuz hale sokulanlar kendilerine özgüvenlerini kaybedebilirler. Bu kişi, grup veya halklar kendi içinde birbirlerini veya milli değerlerini ciddiye alamaz duruma girebilirler. Mesela Dêsim Alevi Zaza Soykırımından sonra bölgede tam hakimiyet kurmuş olan Türk devleti Zaza Dili için: “Allah, Zazaca´yı eşeğe vermiş,eşek bile bu dili istememiş.“ Egemenlerin uyguladığı zulmün yanı sıra bu ve benzeri aşağılamalarla yapılan inkar içerikli propagandalar, önemli bir Zaza kesimini kendi ana dilini ihmal etmeye yönlendirmiştir.

Egemen güçlerin bir yandan sürekli zulümü ve öbür yandan inkar propagandaları, Zaza halkının iç dinamiklerini bozarak Zazaların kendi değerlerine kıymet verme, milli değerlerine sahip çıkma ve bu işler için gerekli olan milli temelde örgütlenme kabiliyetini zayıflatmıştır.

Kürt örgütleri, 1938 Dêsim Alevi Zaza Soykırımını, Şeyh Sait ve diğer tüm Zaza direnişlerini, Kürt soykırımı ve Kürt direnişleri olarak paropaganda ederek inkar etmektedirler. Bu şekilde Zaza halkını inkar eden Kürt örgütleri, 1938 Dêsim Alevi Zaza Soykırımını, Kürtlere uygulanmış soykırım ilan ederek Zazalar arasında taraftar ve uluslararası camiada lobi kazanmak üzere sömürmektedirler.

Ermeni örgütleri ve kilisesi, Zaza halkını “Kürt“ veya “Alevi Kürtler“, “Dêsim´in yüzde 75 Ermenidir ve Dêsim´de yer adlarının yüzde 75 Ermenice´dir“, şeklinde inkar etmekte;

Zaza bölgelerini ve şehirlerini konuşup yazdıklarında, halkımızın etnik adı olan “Zaza“ kavramını anmadan “Aleviler“ veya “Kürtler“ kavramlarını öne çıkararak Zaza halkının varlığını inkar etmektedirler.

Seyit Rıza´yı Kürt veya Kızılbaş lideri ve Şeyh Sait´i isyanci “Kürt lideri yapan Kürt ve Ermeni örgütleri, Zaza halkını inkar ettikleri gibi; Sey Rıza, Şehy Sait ve bunlarla birlikte katledilenlerin ölülerinden siyasi ve maddi rant sağlamaktadırlar.

Ermeni örgütleri, doğru adlandırma olan “1938 Dêsim Alevi Zaza Soykırımını“ inkar etmek için 2.tertele veya 2. soykırım kavramlarını kullanmaktadırlar.

Halihazırdaki tüm Alevi örgütleri, Türk ve Kürt örgütlerinin denetimindedir. Ve milliyetçi Ermeni örgütleri Alevi örgütlerin içine sızmıştır. Alevi örgütleri yayınlarında özellikle Dêsim Alevi Zaza halkını inkar amacıyla Alevi Zaza tanımlaması yerine bilinçli olarak “Dersim Alevileri“ veya “Aleviler“ kavramını kullanmakta; Türk, Kürt, Ermeni etnik adlarını kullandıkları halde Zaza etnik adını kullanmamaktadırlar. Bu örgütler proğramlarında asla Zaza Dili´ne yer vermiyorlar.

Mevcut Alevi örgütleri, Türkçe Dili´nde Hacı Bektaş Aleviliğini dayatarak Desim İtikatine hiç bir yerde yer vermiyorlar. Zaza halkını çok yönden sömüren bu örgütler Desim İtikatini inkar etmektedirler.

Alevilik elbisesi içinde hareket eden Alevi örgütleri, son beşyüz yılda devletin yalnız Alevi Zazalara uyguladığı zulüm, katliam, soykırım, takip, sindirme, kök söktürmeleri genel olarak tüm Alevilere mal ederek Alevi Zaza kimliğini inkar etmektedirler.

Sonuç olarak, Alevi örgütleri, Zaza halkını hem etnik ve hem de dini temelde inkar etmektedirler.

Doğrusu bu dev inkarla Alevi örgütleri de, Alevi Zazaların ölülerini ve acılarını siyasi emelleri için kullanarak sömürmektedirler.

Sunni İslam´ın diyaneti ve örgütleri, -başta Çolig (Bingöl) olmak üzere- “Hepimiz Müslümanız.“ dayatmasıyla Zaza halkını inkar etmektedirler. Sunni Türkler ve Sunni Kürtler, Sunni İslam´dan önce milli kimliklerini öne çıkarırlarken ve bu işte bölünmeden söz etmezlerken; bunlar tarafindan Zaza halkını kendi milli kimliğinden söz etmesi yasak, tabu ve haram hale sokulmuştur.

ZAZA HALKININ İÇERDEN İNKAR EDİLMESİ

İçerden inkar ile Zaza olanların, Zaza halkını inkar etmesini anlatmak istiyorum. Bu inkarın diğer adı da “kendi kendini inkar“ etmektir. Özellikle Zaza ses sanatçılarının çoğunluğu, içerden yapılan inkarın başını çekiyor.

Nedeni Türk,Kürt ve Ermeni gecelerine çağrılmak. Zaza halkını inkar eden Zaza şarkıcılar hakikatten Türk, Kürt ve Ermeni gecelerine giderek palazlanmaya çalışıyorlar.

İkinci sırada önemli bir Zaza yazar çizer kesimi var. Bunlar da Zaza halkıni içerden inkar ederek yazdıklarını satma derdi peşindedirler. Bunların önemli bir kesimi Zaza geçinmesine rağmen, Kürt örgütlerine yaranabilmek için yazdıklarının bir köşesine “kırd“ veya “kırmancki“ kelimesini parantez içinde de olsa koymayı ihmal etmiyorlar.

Zaza halkının içerden inkarı şu kavramlara yapılmaktadır: kırmancki, kırmanci, kırmanc, kırmanciye, welatê kırmancu, zonê kırmancu, kırd, kırmanciya beleke, kırdki, zonê ma, zonê dersim, dersim dili, dersimce, Aleviler, Dersim Alevileri, devrimci, solcu, kızılbaş, Müslümanlık …

Günümüzde etnik kimlik, bir halkın hezbet (kılan) ve aşiret yapısını aşarak millileşme eğilimini veya durumunu anlatır.

İç Dêsim´de okul yüzü görmemiş ve daha da önemlisi milli devletlerden habersiz bir kesim kırmanc, kırmancki ve kırmanciye kelimelerini asla kendi etnik kimlikleri için kullanmıyorlardı. Bu kavramlar, cumhuriyet dönemine kadar etnik bir kimliği değil daha çok Dêsim´deki hezbetlerin ve aşiretlerin sosyal işleyişini anlatıyordu.

Doğrusu “kırmanc“ kavramı da „“macir“ kavramı gibi etnik bir kimliği ifade etmiyor.

Nasıl ki Balkanlardan Anadolu´ya göç ettirilen Boşnak, Avnavut, Sırp, Karadağlı ve Rusya´dan gelip yerleşen Çeçen ve Çerkez gibi halkların etnik kimliği anılmadan Anadolu´daki yerleşik nüfüs tarafından hepsine birden “macir“ deniliyorsa, “kırmanc“ kavramı da sadece Zazalar için değil, Kürtler, Türkmenler ve Yezidiler için “göçmen ve “göçebe“ anlamında kullanılmıştır.

Zaza halkını “kırmanc“ ve Zaza Dili´ni “kırmancki“ kavramlarıyla inkar eden Zazalar, ya bu gerçekleri bilmiyorlar veya da ufak tefek çıkarlar karşılığında milliyetçi Kürt örgütlerine çalışıyorlar.

Zaza halkını inkardan yana olan Zazalar, Türk ve Kürt egemenlerin ağzıyla konuşarak Zaza Aleviler yerine sadece “Aleviler“ kavramını, sırf Zaza halkının adını anmamak ve inkar edebilmek için kullanmaktadırlar.

Dersim dernekleri ve Alevi derneklerine ayidat ödeyen Zaza milli bilinci gelişmemiş Zazalar, bilinçli ya da bilinçsiz Zaza halkını, Zaza etnik kimliğini ve Zaza Dili´ni inkar etmektedirler.

Türk, Kürt ve Ermeni örgütleri, Zaza kimliğini İçerden inkar eden kesimi desteklemektedir. Bunlara gecelerinde, radyo ve televizyon programlarında, dernek ve partilerinde yer vererek kullanmaktadırlar.

Zazaca´yı anlayıp konuşabilen bir kesim ya Sunni İslamla, ya Alevilik veya solculukla Türk, Kürt ve Ermeni örgütlerine çalışmaktadır. Truva atının içindeki düşman gibi bunlar Zaza halkının içine sızmış ve Zaza halkını inkar ederek içerden kemirmektedirler. Bu kesim Dêsim´de; “Haşa! Biz Zaza degiliz. Zazalar Palu ve Bingölde´ki Muaviye ve Yezitlerdir!“ demektedirler. Aynı kesim Bingöl ve diğer Sunni Zaza kesimi arasında Alevi Zazalar için; “Onlar anasıyla bacısıyla (…) yapan kızılbaştır!“ propagandasını yapmaktadırlar. Bu inkar ve çirkefin çirkefi yalanların hedefi, Sunni ve Alevi Zazaların birleşmesini ve örgütlenmesini engellemektir.

Dışarıdan yapılan sistematik inkar, içerden Zazalar tarafindan yapılan inkar ile desteklediğinden Zaza Dili ve kimliği açısından aşağıdaki vahim sonuçlar kaçınılmazdır:

1.Dışarıdan ve içerden yapılan “Zaza halkinin inkarı“ neticesinde, Zaza halkida kendi kendine yabancılaşmanın dozu artıyor.

2. Alevi Zazalarin Sunni Zazalara ve Sunni Zazalarin da Alavi Zazalara karsi güvenleri gelismiyor.

3.Milli değerlerine yabancılaşma neticesinde Zaza aydın ve politikacılarının birbirlerine güvenleri gelişmiyor.

4.Bu güvensizlik sonucunda Zaza halkı örgütlenemiyor.

5.Zaza halkı, Türk devleti, Kürt ve Ermeni örgütleri karşısında –önemli bir potansiyel olusturduğu halde- bir güç oluşturamıyor.

6.Zaza halkı, Zaza Televizyonu gibi doğal bir hakka ulaşamıyor.

7.Zaza halkı ve Zaza Dili, Kürt örgütlerinin gölgesinden kurtulamıyor.

8.Siyasi dernek ve parti kuramıyor.

9.Kaybolma tehlikesi altındaki ana dilini okullarda okutamıyor.

10.Kısacası tarih sahnesinde layık olduğu yeri alamıyor.
Tarih, Zaza halkı açısından bu olumsuzlukların en az yüzde 50'sini, Zaza halkını içerden inkar eden Zazaların hesabına yazacaktır.

Zaza milli bilincine ulaşmış Zazalar, bu inkarcı kavramları kullanan yanar döner Zazaları desteklememeli ve bunlardan kurtulma yollarını aramalıdırlar.

Bilinçli Zazalar, içimizdeki Zazalar tarafından halkımıza yapılmakta olan inkarı, Zaza halkına ve Zaza Dili´ne ihanet olarak algılamalı, bu ihaneti her zaman ve her ortamda medenice dile getirmelidirler.

Hakkı Çimen / Kasım 2015 / Almanya


Paylaş