ZAZALAR KİMDİR?

ZAZALAR KİMDİR?

Zazalar kimdir?

Zazalar, Hint-Avrupa dil ailesinin İran dillerine ait bir dil olan Zazacayı konuşan ve Türkiye'nin çoğunlukla Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan bir halk.
Zazaların dili Zazaca(Zazaki, Dılmi) olmakla birlikte, Zazalar arasında çiftdillilik veya çokdillilik göze çarpmaktadır. Yaşadıkları veya göç ettikleri coğrafyanın siyasi ve demografik koşullarına göre Türkçe, Arapça, Kürtçe gibi diller de konuşulur. Zazaca Türkiye'de en çok Tunceli, Elazığ, Bingöl vb. ilçelerde konuşulmaktadır. Kürdolog Vladimir Minorsky ve Oskar Mann'ın tezlerinden de anlaşılacağı gibi Zazaca zannedildiği gibi bir Kürt lehçesi değildir ve başlı başına bir dildir. Zazalar ve Kürtler yıllardır aynı topraklarda iç içe yaşamış olmaları dolayısıyla tabiki kültür etkileşimi olmuştur fakat Zazaca ve Kürtçe birbirinden bağımsız iki dildir. Bu olay ise günümüz Türkiyesinde siyasi ve toplumsal alanlarda özellikle mevzu bahis olan tartışma konusudur.

Zazaca
Zazaca, Hint-Avrupa dil ailesinin İrani diller gurubun Kuzey-Batı koluna dahildir. Beluçi, Gorani ve Sengseri dilleriyle Kuzey-Batı kolunun Hyrkani (Gurgan) alt gurubunu teşkil etmektedir. Zazaca’nın diğer akraba olduğu diller arasında Talişi, Mazenderani, Semnani, Gileki, Tati, Herzendi, Kürtçe, Farsça sayılabilir. Kelime yapısı ve kimi önemli sözcükler açısından Zazaca’ya yakın olan diller Kuzey-İran’da, Hazar Denizi kıyısında konuşulan dillerdir. Onun dışında Anadolu’da konuşulan Kurmanci-Kürtçesiyle yüzyıllarca ortak coğrafya paylaştığından dolayı bir dil yaklaşımı olmuştur. Zazaca üzerine Türkiye’de, özellikle siyasette bir Kürt lehçesi olarak bilinen bir süregelen bir durum mevcut. İrani dillerin dilbilim dalı olan İranoloji’ye göre ise Zazaca bir Kürt lehçesi veya dili değil, başlıbaşına bir dildir. Kürtler’in siyasi ve sayısal olarak Zazalar’a göre daha üstün olması, Zazalar’ın ve Zazaca’nın varlığı konusunda yoğun bir baskı oluşturmuştur. Zazaca hakkında siyasette ve halk arasında, özellikle Batı-Anadolu’da yaygın olan “Kürt lehçesi” diye yanlış bir tanımlama vardır. Fakat özellikle son yıllarda yavaş yavaş açığa çıkan araştırmaların, tezlerin ve bilinçli vatandaşlarımız sayesinde bu asılsız görüş veya yorum da denebilir düzeltilmektedir. Türkiye’de Türkçe’nin dışındaki yerli dillere uygulanan baskıdan ve inkardan dolayı Zazaca hakkında herhangi bir bilimsel kaynak bulmak pek güç. Bundan dolayı Zazaca, Türkiye dışında özellikle Almanya’da araştırılabilip bilimsel olarak İrani diller arasındaki yeri saptanmıştır.

Zazaca'nın Lehçeleri
Bazı dilbilimcilere göre Zazaca iki lehçeden oluşur;
1-Dersim lehçesi
2-Siverek lehçesi
Almanya Frankfurt'da bulunan "Zaza Dil Enstitüsü" ve Frankfurt Üniversite'ne göre ise Zazaca üç lehçeden oluşur;
1-Kuzey Zazaca; Alevi Zazalar tarafından konuşululur.
2-Merkez Zazaca; Elazığ-Bingöl yöresinde ve daha çok Şafii Zazalar tarafından konuşulur.
3-Güney Zazaca; Siverek-Gerger-Diyarbakır-Mutki hattında ve daha çok Hanefi Zazalar tarafından konuşulur.
Kuzey ile Güney lehçeleri, Merkez Zazacaya oranla yapı ve sözcük dağarcığı bakımından birbirine daha yakındır. Örneğin, Kuzey lehçesini (Dersimce) konuşan bir Tuncelili Zaza ile Merkez lehçesini konuşan Bingöllü bir Zaza'nın anlaşması zor olabilmektedir.

Zazaca’yı ilk olarak başlıbaşına bir dil olduğunu, yaptığı derleme, araştırma ve incelemeleriyle kanıtlayan ilk dilbilimci Oskar Mann’dır. Oskar Mann Zazacanın başlı başına bir dil olduğunu belirtmiştir ve Oskar Mann’ın 1903’ten 1907’ye kadar yaptığı araştırmalarını ilerletip kitap haline getiren Karl Hadank, “Die Mundarten der Zâzâ” adlı bilimsel eseri 1932 yılında kitaplaştırmıştır. Böylece İranoloji dilbilimde Zaza dili bugüne kadar dilbilimcilerin hemfikirliliğiyle başlıbaşına olarak tanınma durumunu korumakta. Oskar Mann’dan önce Peter Lerch (1856), Friedrich Müller (1864), Albert van Le Coq (1901) gibi araştırmacı ve dilbilimcilerin eserlerinde de Zazaca hakkında folklorik yazın derleyip kısmen analiz de etmişlerdir.
(Ayrıca bkz: W.B. Henning (1954) , D.N. MacKenzie (1961-95), T. L. Todd (1985; A Grammar of Dimili [also known as Zaza], Michigan 1985, 277 s.), G.S. Asatrian / F. Vahman (1987-95), Joyce Blau (1989), P. Lecoq (1989), C. M. Jacobson (1993-97; Rastnustena Zonê Ma / Handbuch für die Rechtschreibung der Zaza-Sprache, Verlag für Kultur und Wissenschaft, Bonn 1993 / İstanbul 2001, Tij Yayınları; Zazaca Okuma Yazma El Kitabı, Bonn 1997 / İstanbul, Tij Yayınları), J. Gippert (1993-96), M. Sandonato (1994), Ludwig Paul (1994-98; Zazaki: Grammatik und Versuch einer Dialektologie, Dr. Ludwig Reichert Verlag, Wiesbaden 1998, 366 s.), Zılfi Selcan (1987-98; Grammatik der Zaza-Sprache, Nord-Dialekt (Dersim), Wissenschaft und Technik Verlag, Berlin 1998) gibi dilbilimcilerin analiz ve araştırmaları da günümüze dek sürmektedir.)
Devleti oluşturan temel taşlarından birinin 1914-15 Ermeni-Süryani-Yezidi-Rum soykırımı ve 1937-38 Dersim soykırımı olan Türkiye Cumhuriyeti'inde cebren de uygulanan tevhidi tedrisat kanunundan dolayı eğitim dili sadece Türkçe’den ibaret sayılmış, bu yüzden Zazaca ve diğer Anadolu dilleri kendilerini bir eğitim ortamında geliştirebilmek ve eğitim dili olabilme imkanı bulamamıştır. Eğitim dilinin sadece Türkçe’den ibaret olması medeniyetler beşiği olan Anadolu’nun çok dilli ve kültürlü yapısına büyük zarar vermiştir.
Osmanlı döneminde Kürtlerin medreseleri vardı ve sayıları bir kaçı bulan Zazaca ilk yazı yazanlar bu Kürtçe medreselerde okumuşlardır. Yani Osmanlı döneminde Zazaların devletle ilişki kurmasının yolu Kürtçe üzerinden olurdu. Resmi dil Kürtçeydi. Kürtler Zazalarla Kürtçe konuşurdu. Zaza Kürtçe öğrenmek zorundaydı, ancak Kürt’ün Zazaca öğrenmesi için bir gerekçe yoktu. Cumhuriyet döneminde Kürtçe yasaklandığı için Kürt ve Zazalar Türkçe öğrenmişlerdir ve aralarındaki diyalog dili Türkçe olmuştur. Osmanlı dönemindeki bu uygulamanın Zazalar üzerindeki zarar verici bir etkisi olmuştur.
Bundan dolayı Zazaca ve diğer etnik diller varlıklarını sürdürme noktasında unutulma ve ölü bir dil olmaya kadar gelmiştir. Son yıllarda özellikle Avrupa’da Zazaca edebiyatı ve yazı dili çalışmaları ve çabaları Zazalar arasında olumlu bir yankı oluşturmuştur.



Din

Zazalar’ın hemen hemen yarısı Alevi, yarısı da Sünni Müslüman kesimden oluşmaktadır. Sünni kesimde ayrıca Şafii ve Hanefi Zazalar mevcut. Dersim aşiretlerinden oluşan Alevi Zazalar, Koçgiri (Zara, Kangal, Ulaş, Divriği)’den Varto-Hınıs, kısmen Bingöl yöresinde, ayrıca Kayseri’nin Sarız ilçesinde mesken iken, Sünni Zazalar da Elazığ, Bingöl, Diyarbakır, Siverek, Adıyaman, Aksaray, Mudki, Sason bölgelerinde yaşamaktalar. Özellikle Alevi-Sünni ve de Şafii-Hanefi farklılığı Zazalar’da dildeki şive ve kültürde, yaşam tarzında belirmiştir.


Folklor ve Kültür

Zazalar; Beluçiler, Farslar, Gilanlılar, Kürtler, Osetler, Afganlar/Peştunlar Lorestanlılar, Mazenderanlılar, Tacikler ve diğer İrani halklarla dil ve kültür bağlamında birçok ortak özellik paylaşırlar. Tüm bu İrani halkların dilleri birbiriyle akrabadırlar ve yüzlerce ortak kelime barındırırlar. Kelime kökleri büyük oranda aynıdır, renklerin, sayıların, bitkilerin adlandırılmasında benzer ortak kelimeler kullanılır. Kılık-kıyafet, halk masalları, gelenek-görenekler , dini inançlar, bayramlar pekçok noktada ortak özellikler taşır. Zazalar bütün İrani halklarda olduğu gibi irili ufaklı çok sayıda aşiretlere bölünmüşlerdir fakat günümüzde aşiret yapısı ve kuralları hemen hemen yok olmuş diyebiliriz. Zazalar tarihsel olarak kırsal ve feodal bir hayat sürmüşler, tarım ve hayvancılıkla uğraşmışlardır. Anadoluda Zazalar, Kürt, Türkmen, Ermeni gibi halklarla sürekli büyük bir kültürel etkileşim içinde olmuşlardır.

Özgün yapısı bozulmamış Zaza köylerinde kadınlar şalvar, başlarında leçeg veya puşi, bellerine şal veya kuşak giyerler. Erkekler de takım şalvar, başlarına köşeli şapka, puşi veya desmal giyer ve bellerine de kuşak bağlarlar.

Başlıca halk dansları; Qeraçor, Devzer, Çepki, Fadiki gibi düğün oyunlarıdır. Başlıca yemekler; babıko, bıcık, zerfet, keska, helisa, patila, pêsara, şir, bıcıka qatqatın, çhebelek, dogma gibi genelde hamur ürünü yemeklerdir.

Zazalar arasında kutlanan veya kutsanan başlıca bayramlar ve önemli günler şunlardır ;

Kormışkan bayramı (çermik ve Siverek Yöresi, Mart ayında Nevruza denk gelir)

Hawtemal bayramı (Dersim Yöresi, Mart ayında, bir tür bahar bayramı)

Hawtemalo Pil (Büyük Hawtemal)

Hawtemalo Qıc (Küçük Hawtemal)

Qereçarseme :Bir bahar bayramı, yine Mart ayında kutlanır.

Newê Marti : Mart dokuzu, Nevruz, 22 Mart'a denk gelir, normal Nevruz'dan bir gün sonradır.

Gağand : Yeni yıl bayramı, daha çok Tunceli-Koçgiri-Varto ve Gerger dolaylarında yılbaşı olarak 13 Ocak'a yakın tarihlerde kutlanır. Bu bayramda Rumi takvim esas alınır. 50 yıl öncesine kadar Sünni Zazalar tarafından da kutlanıyordu. Dersim'de ve Gerger'de halen kutlanmaya devam etmektedir.

Rocê Xızıri : Hızır orucu, Alevi Zazalar tarafından her yıl Şubat ayının ikinci haftasında 3 gün oruç tutulur.

Rocê İmamu : Muharrem orucu, Alevi Zazalar tarafından tutulur ve çok önemlidir.

Eydê Heciyan, Roşanê Qurbani : Kurban bayramı



Zazalar'ın etnik kimliği üzerine iddialar

Zazalar'ın sınıflandırılması politik bir tartışma konusudur. Bir çok yazar, tartışma pogramları, forum veya katılımcı sözlük formatındaki sitelerde de tartışmaya açılan bu konu, insanların duyma bilgilerle yorum yapması, tarafsız olarak olaya bakamamaları, kanıt gösteremeyerek iddiada bulunmaları vb. olayı çarpıtmaktan başka bir şey değildir. Bu tartışmada üç farklı iddia mevcuttur. Birinci grup Zazaları başlı başına ayrı bir milliyet olarak görmekte; ikinci grup Zazaları Kürt olarak saymakta; üçüncü grup ise Zazaları Türk olarak değerlendirmektedir. Farklı bir iddia daha ise Kürtlerin bir asimilasyon politikası izleyerek Zazaları kendi bünyesine katarak nüfusunu arttırma çabasında olduğudur.

Zazaların etnik aidiyet konusunda dil bazında yapıldığı kadar derin olmasa da, Avrupa'da yayınlanan dört tane doktora tezinde, Zazalar'ın Kürtler'den ayrı bir milliyet olduğu belirtilmiş, üzerine durulmuştur. Çıkan dört tane doktoranın yazarları Kahraman Gündüzkanat, Hüseyin Çağlayan, Gülsün Fıran, Kazım Aktaş Zazalar üzerine bölümlerde etnisite konusuna da değinmişlerdir. Ayrıca etnolog P. A. Andrews'ın Türkiye'de etnik gruplar adlı kitabında da Zazaları başlıbaşına Alevi ve Sünni diye bir etnik grup olarak göstermektedir.

Diğer görüşlerin aksine çoğu tarihçi tarafından en ciddi savunulan tez ise ülkemizde özellikle Türk Tarih Kurumunun eski başkanlarından Prof.Dr. Halaçoğlu tarafından dillendirilen bu teze göre Zazalar Kürt ya da Türk değildir. Zazaca da zannedildiği gibi Kürtçenin bir lehçesi değildir. Zazaca bilenlerin Kürtçeyi anlamaması ve zaza büyüklerinin kendilerini kürt olarak tanımlamamaları bu tezi kuvvetlendirmektedir.

''Başlangıcından Günümüze Dersim Tarihi'' kitabının yazarı Ali Kaya'ya göre, Zazalar Kürt değil ve ayrı bir halktır.

Dünyaca ünlü Alman dilbilimci Prof. Dr. J. Gippert’in dil ağacı şemasında Zazaca, Kuzeybatı İrani Gurgan Grubundaki dillere dahil edilmektedir. Kürtçe ise Karman grubundadır. Anlayacağınız farklı gruplardadırlar.
Prof.Dr. Jost Gippert'ın İrani diller ağacı:


İran dil bilimi İranolojiye göre de Zazaca kesinlikle Kürt dil ailesinden sayılamaz. Zazacayı başlı başına bir dil olarak ilk kabul eden tarihçi ise Oskar Mann'dır. Oscar Mann, bunu ''Die Mundarten der Zâzâ'' adlı eserinde kanıtlarıyla dile getirmektedir.

Kemal Badıllı'nın bir eserinde, "Türkiye'deki Zazalar kendilerini asıl Kürt sayarak kendilerine Kird ve kendilerinin dışında kalan Kürtlere daha doğrusu Kurmanclara da Kirdasi (Kürdümsü, Kürtçük) derler" cümlesi geçmektedir.
Fakat Kemal Badıllı bu cümleden sonra eleştirilerde bulunur, aynı eserinde bunun doğru olmadığını ve Zazaların ayrı bir millet olduğunu önemle vurgulamıştır. (Kitabı araştırmak isteyenler için: "Türkçe İzahlı Kürtçe Grameri" )

Zazaların Kürt ya da Türk olmadığını en büyük kanıtı ise konuştukları dil olan Zazacadır: Zazaca, Hint-Avrupa dil ailesinin İrani diller gurubun Kuzey-Batı koluna dahildir. Beluçi, Gorani ve Sengseri dilleriyle Kuzey-Batı kolunun Hyrkani (Gurgan) alt gurubunu teşkil etmektedir. Zazaca’nın diğer akraba olduğu diller arasında Talişi, Mazenderani, Semnani, Gileki, Tati, Herzendi, Kürtçe, Farsça sayılabilir. Kelime yapısı ve kimi önemli sözcükler açısından Zazaca’ya yakın olan diller Kuzey-İran’da, Hazar Denizi kıyısında konuşulan dillerdir. Onun dışında Anadolu’da konuşulan Kurmanci-Kürtçesiyle yüzyıllarca ortak coğrafya paylaştığından dolayı bir dil yaklaşımı olmuştur.


Meclisteki çözüm komisyonu
Zazalar konusu bir keresinde de TBMM'de bahsi açılmıştır. Olay şu şekildedir;
''"Zazalar Kürt müdür?" tartışması Meclis'e de taşındı. Meclis'te kurulan çözüm komisyonuna bilgi veren Koç Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Şener Aktürk, "Bir samimiyet ve hakkaniyet testi olarak Diyarbakır'da Kürtler için ne istiyorsak Kırcaali'de Türkler, Mardin'de Araplar, Kerkük'te Türkmenler, Rize'de Lazlar ve Bingöl'de Zazalar için de benzer hakların meşru ve makul olduğunu kabul etmemiz gerekiyor... Türkiye'nin bütün illerinde değişik yoğunluklarda yaşayan Arap, Boşnak, Çerkez, Gürcü, Kürt, Laz, Zaza ve diğer etnik kökenlerden gelen vatandaşlar nüfusun önemli bir kısmını oluşturuyorlarsa, yerel temsilcileri aracılığıyla Türkçe'nin dışındaki dillerde de belediye hizmetlerinin verilmesini talep edebilir" dedi.
Aktürk'ün bu sözlerine BDP Tunceli Milletvekili Sabahat Tuncel, "Zazalar da Kürt" diyerek tepki gösterdi. AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, "Eğer siz Türklük üzerinden geliştirilen sorunlu alanın bir başka versiyonunu Kürtlük üzerinden tanımlarsanız, o zaman kendinizle çelişmiş olursunuz. ‘Zazalar Zazadır' diye bir slogan hatırlıyorum. Kendim Kürdüm ama bir Zaza kendini Kürt mü tanımlar, Zaza mı tanımlar? Kendini sadece Zaza tanımladığı için ona ayrımcı gözle mi bakacağım. Onun tarihsel geçmişine uzanıp Kürt olduğunu mu kanıtlamaya çalışacağım. Bütün bu uğraşlar Kültür üzerinden bir etnisite, başka bir deyişle bir etnisite mühendisliğinin ifadesidir. Kürtlük inkar edildi. Bu çerçevede Zazalar'ın da kimliğinin inkar edilmediği bir Kürt tanımına ihtiyacımız var. Zazalar'ın da etnik kimliklerini inkar etmememiz gerekiyor" dedi.
3 AYRI İDDİA
TBMM'ye de yansıyan Zazalar hakkında 3 ayrı iddia var. Dünyaca ünlü Alman dil bilimci Prof. Dr. Jost Gippert'e göre Zazaca, İrani dil grubundan bir dil ve Kürtçeden tamamen ayrı. BDP'ye yakın çevrelere göre ise Zazalar ayrı bir millet olmadığını savunmaktadırlar. Bir diğer iddia ise Zazaların Türk olduğu yönünde.''

Zazalık üzerinde önemli araştırmacı ve yazarlar
-Prof. Dr. Jost Gippert (Zazaca'nın tarihsel gelişimi)
-Mesut Keskin (Zazaca üzerine notlar ,Zazacadaki Alfabe Sorunu vs.)
-Haydar Şahin (Dilimizin üzerindeki engeller)
-Türk Tarih Kurumunun eski başkanı Prof.Dr. Halaçoğlu (Zazaların etnik kökeni)


Paylaş