ZAZACA’NIN FARSÇA VE DEYLEMİ DİLLERİYLE OLAN İRTİBATI VE AKRABALIĞI
İrani dil grubuna ait olan Zazaca‘nın eski Farsça ile vokabular ortaklığı ve Partça ile gramatik ve yapısal benzerliği vardır. Zaman aşımıyla değişmeye maruz kalmayan kelimeler ve bilhassa isimlerin çoğu Zazaca ve Farsça‘da az bir fonetik farkla aynıdır. Ancak devlet dili olması itibarıyla Farsça çok büyük evrimler ve değişimleri geride bırakmıştır. Zazaca ise çok az değişim ve gelişim göstermiştir. Eski Farsça‘da kullanılan kelimelerle, günümüzde Zazaca‘da kulllanılan kelimelerin büyük bir kısmı müşterektir.
Ayrıca bu gün İran‘ın Deyleman bölgesinde yani Hazar havzasında konuşulan mahalli diller ile Zazaca arasında da çok önemli benzerlikler bulunmaktadır. Mani dilinin metinleri Farsça‘dan ziyade Zazaca‘ya yakındır. Gramatik olarak Zazaca ve Farsça arasında önemli benzerlikler bulunmaktadır. Orta İran‘da konuşulan Sengeseri dili ise Zazaca‘yla bir çok müştereklere sahip bulunmaktadır.
GİRİŞ
Konuşmama başlamadan önce hem konuk ve hem de ev sahibi sıfatıyla, tüm yerli ve yabancı konukları, değerli dil uzmanlarını, Zazaca’nın ihya edilmesinde emeği geçmiş olan herkesi ve muhterem Bingöl halkından burada hazır bulunan hemşerilerimi saygı ve sevgiyle selamlıyor, başarılar ve mutluluklar diliyorum. Davetlerinden dolayı Bingöl Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Gıyasettin Baydaş’a teşekkür ediyor ve bu sempozyumu tertiplemelerinden dolayı hem kendisi ve hem de emeği geçmiş olan diğer tüm çalışma arkadaşları ve üniversite personelini de takdir ediyor ve sunumlarıyla bu sempozyuma içerik, anlam ve zenginlik kazandıran tüm yerli ve yabancı akademisyenlere de huzurunuzda en derin
* Din ve dil bilimci, Almanya Merkez İslam Konseyi Yönetim Kurul Üyesi, burhan_dag@yahoo.de
şükranlarımı sunuyorum. Sayın Rektörün bu nev’i şahsına münhasır olan girişimi takdire şayandır. Çünkü bu sempozyum, ölme veya başka diller içersinde erime tehlikesiyle karşı karşıya olan bir dili ve buna bağlı olarak bir kültür ve edebiyatı kurtarmak yönünde atılmış olan tarihi bir adımdır. Eğer bu sempozyum başarılı sonuçlar ve kazanımlara vesile olursa gelecek nesillerimiz ve tarih tarafından takdirle yad edilecektir. Aksi takdirde Allah’ın bir ayeti ve bir edebiyat ve kültürün anahtarı hükmünde olan lisanımız ölüme mahkum kalacak ve bu durumda tarih ve gelecek neslimiz karşısında mahkum duruma düşeceğiz. Bu ilk adım elbette ki zor olacaktır. Alman atasözünde de beyan edildiği üzere “Jede Anfang ist schwer’’ Her başlangıç zordur.
Sayın Rektör, değerli akademisyenler ve muhterem konuklar; bir dili kurtarmak, bir kültürü, bir edebiyatı ve bir toplumun manevi mirasının büyük bir kısmını kurtarmak demektir. Biz bu gün burada, en az beş buçuk milyon insanın konuştuğu bir dilin tarihi gelişim seyrini, kökünü, akraba olduğu dilleri araştırmak ve geleceğini teminat altına almak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Zazaca eğer onlarca asır sineden sineye nakil yoluyla bize ulaşmış ve tüm kültürel ve siyasi çalkantılar ve tufanlara rağmen varlığını koruyabilmiş ise, bu durum dilin kendine mahsus güçlü bir dinamizmi ve savunma mekanizmasının olduğunu göstermektedir. Tabii ki bu dil neden yazıya dökülmemiş mektep ve medrese yoluyla takviye edilmemiş ve Zaza toplumu nereden gelmiş ve neden göç etmiştir gibi konuların her biri başlı başına bir seminer konusudur. Bendeniz sunumumda bu konuya fazla eğilmeyeceğim. Aramızda bir çok uzman var, umarım ki onlar da Zaza toplumu ve dilinin bu boyutuna değineceklerdir. Bu süreç tamamen ilmi ve kültüreldir. Sempozyum ise bu bağlamdaki tüm fikir ve tezlere açıktır ve açık olmalı. Tabii ki ilmi çalışmalar her türlü siyasi ve politik baskı ve dayatmalardan ve müdahalelerden uzak tutulmalı.
Değerli konuklar yeri gelmişken kendimi de kısaca sizlere tanıtmak istiyorum. Bendeniz bu güzel Bingöl şehrinin ve Zaza toplumunun bir evladıyım. Farklı ülkelerde farklı üniversitelerde tahsil gördüm. Medrese hayatının yanı sıra, Atatürk Üniversitesi Doğu Dilleri ve Edebiyatları Fars Anabilim Dalını bitirdikten sonra, İran İslam Cumhuriyeti’nde hem Fars Edebiyatı sahasında araştırmalarda bulundum ve hem de Tahran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde Kur’an ve Hadis ilmi alanında yüksek ihtisas yaptım. On senelik bir muhabirlik ve spikerlik geçmişim vardır. Bunun yanı sıra Almanya’nın Hamburg kentinde bulunan Asya-Afrika Enstitüsü’nde bazı seminerlere katılıp doktora yazmaya başladım ancak üstadın ani ölümüyle tezimiz askıda kaldı. On beş seneden beri Almanya’nın muhtelif kentlerinde dini ve kültürel faaliyetlerle meşgulüm. Almanya Merkez İslam Konseyinin Yönetim Kurul Üyesi ve aynı zamanda Hamburg eyaletinde bulunan İslam Şurasının da yönetim kurul üyesiyim. Osnabruk Üniversitesi İslam müfredatına nezaret eden danışma konseyinin de üyesiyim. Ana dilim olan Zazaca ve memleketimizin resmi dili olan Türkçe’nin yanı sıra. Almanca, İngilizce, Farsça, Arapça, Dericeye iyice vakıfım ve tüm bu dillerde tercümelerim gerek kitap ve gerekse makale şeklinde mevcut bulunmaktadır. Bunların yanı sıra Kürtçe’nin Kurmanci ve Sorani lehçelerine aşinayım. Deylemi dillerinden de nasibim var. Diller alanında bir parça malumata sahip olduğumu ve bundan dolayı Zazaca’nın menşe-i gelişim süreci ve mensubu bulunduğu dil grubu ile etkilendiği ve etkilediği diller hakkında siz muhterem konuklara ve saygın akademisyenlere bir parça izahatta bulunabileceğimi söyleyebilirim, hepsi bu kadar, fazlası yok. Lisans tezimin konusu eski Farsça ve Osmanlıca olduğu için, Zazaca’nın Farsçayla olan irtibatının ne derecede olduğunu saptamakta bir zorluk çekmiyorum.
Zazaca İrani dil grubunun Kuzeybatı dillerinden bir dildir. İrani dillerin sayısı kırkın üstündedir. Batı İrani dil grubu yirmi dört dilden müteşekkildir. Zazaca’nın mensubu olduğu diller ise Deylemi dilleri veya Taberi dilleri olarak adlandırılmaktadır. Bunların başlıcaları sırasıyla şunlardır. Zazaca, Mazenderani, Gileki, Talışi, Tati ve Sengeseri. Howramani dili hakkında ise farklı görüşler vardır, kimilerine göre Kürdi dil grubuna mensuptur ve kimilerine göre Deylemi gruba mensup. Çünkü Hazar Denizi sahillerinde bu gün de Hovramanlar yaşamaktalar.
Zazaca’nın farklı Kürdi lehçelerle de irtibatı ve akrabalığı tabi ki vardır. Bu konuda uzmanların bizleri aydınlatmalarını talep ediyoruz. Şu hususun altını önemle vurgulamak istiyorum Zazaca bir lehçe veya diyalekt değil müstakil bir dildir. Zazaca’nın Bingöl, Dersim, Çermik ve Siverek lehçeleri var. Zazaca’ya bir lehçe olarak yaklaşanların ilmi hiç bir dayanağı yoktur. Dünya genelinde İrani diller konusunda uzman olan ve Zazaca hakkında araştırmalarda bulunan çağdaş dil bilimcilerinden hiç biri böyle bir görüşü savunmuyor.
Değerli konuklar ve akademisyenler: Bendeniz Zazaca’yı etimolojik, morfolojik syntax, vokabular ve phonetik (kelime kökü, kelime yapısı, nahiv, kelime hazinesi ve telaffuzu açısından, Farsça, Sengeseri, Mazenderani, Howramani ve Gileki (Geylanilerin dili) dilleriyle karşılaştırmasını yaparak, Zazaca’yla mezkur diller arasındaki irtibat ve akrabalık hakkında sizlere bir tablo sunmaya çalışacağım. Vokabular ve morfolojik müştereklere ağırlık vereceğim ve bir parçada gramatik ve fiil çekimleri üzerinde duracağım.
Yazılı belge ve bilgi kıtlığından dolayı, kanaatimce belgelere dayanarak Zazaca’nın geçmişi ve gelişim seyri hakkında bir tablo çizmenin zorlukları vardır. Ancak bu dilin kendi kelime, kavram ve sözcüklerinden yola çıkarak, bağlı bulunduğu dil grubu ve akraba olduğu diller hakkında sağlıklı bir tespit ve teşhiste bulunabiliriz. Mevlana Celaleddin Rumi’nin ifadesiyle
Aftab amed delile aftab
Ger delilet khahi ez wey rokh metab
(Güneşe delil olarak güneş doğdu
Eğer güneş için delil istiyorsan ondan yüz çevirme.)
Kanaatimce Zazaca’nın kökeni ve akraba olduğu diller için sağlıklı bir araştırma yapmak ve isabetli sonuçlara varmak için, yine Zazaca’nın kendisinden yola çıkmak lazım. Bu konuda yine büyük sorumluluk bizlere yani Zazalara düşmektedir.
Yeri gelmişken Zaza, Dımli, Dılami, Dılmık veya Deylemi kavramları üzerinde biraz durmak istiyorum. Zaza kelimesinin kökeni veya bunun kimler tarafından kullanıldığı konusunda üç varsayımdan söz edebiliriz. Birinci varsayıma göre Dicle nehrinin yukarı taraflarında yer alan ve Zazana olarak adlandırılan bölgeye mensup olanlara Zaza denmektedir. Bu isimlendirmeyi milattan önce 522 ila 486 yılları arasında hükümranlık süren Ahamenişler Kralı büyük Daryüşün Bistuun kitabesinde görmekteyiz. 23 milletin kralı olan Daryüş Zazana bölgesindeki kavgasından söz etmekte.[1] Bu varsayımdan hareket edersek Zazaların en az 2500 seneden bu yana bu bölgede yaşamakta olduklarını söyleyebiliriz. Kürt araştırmacı Mehrdad R. İzady de bu tezi savunuyor ve Zazaların önce Zazana bölgesinde yaşadıklarını, daha sonra Hazar Denizi sahillerinde bulunan Deyleman mıntıkasına göç ettiklerini ve sonrada yine çeşitli siyasi ve sosyal çalkantılardan dolayı günümüzde yaşadıkları bölgelere muhaceret ettiklerini söylüyor.[2]
Zaza kelimesi hakkında var olan ikinci varsayıma gelince; bu varsayıma göre Zaza isimlendirmesi, Zazalarla iç içe yaşayan veya onlarla komşu olan Kürtler veya Ermeniler tarafından, onları aşağılamak üzere kendilerine verilmiş bir isimdir. Nedenine gelince kullandıkları kelimelerin ve bilhassa fiil çekimlerinin başkaları tarafından zorlukla fark edilecek, farklılıklar arz edip oldukça benzer ‘’sibilant’’olmasından dolayı, dili anlaşılmazlar anlamında bu isimlendirme yapılmıştır.
Sözün kısası Zaza ifadesi, açık ve net konuşmayan topluluk anlamında kullanılmıştır.[3] Bu tür isimlendirmelere milletler tarihinde oldukça sık rastlamaktayız. Aynı şekilde Araplar da Arap olmayanları Acem yani açık ve net konuşmasını bilmeyen Kekeş olarak adlandırmaktalar. Kullandığımız acemi kelimesi de aynı kökten ‘’Ucm’’ bir türevdir. Günümüzde de iş bilmeyen anlamında kullanılmaktadır. İrani kavimler de kendilerinden olmayanları ‘’Eniran’’ yani saf ve temiz olmayanlar olarak adlandırmışlardır. ‘’Ari’’ veya ‘’İrani’’ saf ve temiz anlamına gelmektedir. . Budizmin kurucusu Buda da kendi sözlerinin önemini ve gerçekliğini vurgularken. Bu sözler saf ve temiz olan Ariyani bir ağızdan çıkmaktadır diyor. Yunanlılar ise kendilerini medeni ve diğer milletleri ise barbar olarak nitelemişler.. Yahudiler de kendileri dışında kalanları ve bilhassa Arapları ‘’Yummi’’ okuma yazması olmayan cahiller olarak isimlendirmişlerdir. Kur’an da ‘’Ummi’’ ifadesi bir kaç yerde zikredilmiştir. Bunun için Zaza isminin başkaları tarafından verilmiş olması muhtemeldir.[4] Mehrdad R.İzady ise yerel dil ve lehçelerin tüm yerli isimlendirmelerinin, bir grubun konuşma dilinin diğer grubun aşina olmadığı duyuluş tarzına dayanmaktadır diyor. Dimlilerin konuştuğu dilde çok sayıda ‘’z’’ harfinin kullanılmış olmasından dolayı, Kurmanci’yi konuşanlar tarafından Dımliler, Zaza ve onların ana dili de Zazaca olarak isimlendirilmişlerdir. Zazaların Kurmanci’yi ‘’herewere’’olarak tanımlamaları veya Goranilerin Sorani’den ‘’Korkora ve Wawa’’ ve Soranilerin ise Goranları ‘’Maço Maço’’ olarak nitelemeleri gibi. Ancak böyle bir yorumun ilmi bir tutarlığı yoktur. Çünkü Zazaca’da en az kullanılan harflerden bir, ‘’z‘’ harfidir. Zazaca’yı konuşan herkes rahatlıkla bunu saptayabilir. On cümleyi örnek olarak ele alın bakalım kaç tane ‘’z’’harfi bulabilirsiniz. İkincisi, Zazaların Kurmanci için veya Goran ve Soranların karşılıklı olarak birbirlerinin dillerine yaptıkları nitelemeler o dil veya kavmin ismi olmamıştır.
Zaza kelimesinin kimler tarafından kullanıldığına dair bir komik yorum da Cumhuriyetin ilk yıllarından başlayıp son dönemlere kadar devam eden geçmiş hükümetlerin inkar ve asimile politikasının resmi mimarlarından Prof. Hasan Raşit Tankurt tarafından yapılmıştır. Bu yoruma göre; şimdiki Zazalar çok eski çağlarda olduğu gibi bu günde yüksek kayalara, ulu ağaçlara ve büyük sulara hürmet ederler. İlahlarının yüksek kayalar üzerinde durduğuna inanırlar. Sivri ucuna güneşin ışığı ilk defa çavan yüksek kaya onların mihrabı ve niyazlarının uçuşup toplandığı kutlu bir yerdir. Böyle olunca da Zazalara kayalılar demek doğru olur. Eski Türkçe’de kayaya ve taşa ‘’sak’’derlerdi. Sak aslı ile kayalı sıfatı ‘’sasak’’ olacağına göre Zazaların asıl ismini ‘’sasak’’ olarak kabul etmek kabildir’’k’’ harfleri ekseriyetle düşer ve o zaman ‘’sasak’’ kelimesi ‘’sasa’’ olarak kalır. Sasa nasıl Zaza olmuşsa tabi ki buna da bir izahat yok.
Dımli, Dılamı, Dılmık veya Deylemi kavramlarına gelince. Bütün bu ifadelerin asıl ve orijinal şekli Deylemi’dir. Dılmık veya Dılami ve Dımli Deylemi kelimesinin bozulmuş şekilleridir. Aynı orta Anadolu’da köprüye körpü veya toprağa torpak denilmesi gibi. Deylemi ise bir coğrafyaya aidiyeti ifade etmektedir. Zaza dili ve kavmi hakkındaki araştırmacılar ve dil bilimcilerin kahir ekseriyeti, Zazaların Deylemi bir kavim oldukları ve dillerinin ise bu yörede kullanılan Mazeni, Talışi, Tati, [5]Gileki, Sengeseri ve Howramani dilleriyle akraba olduğu konusunda görüş birliği içindedirler.
Üçüncü varsayıma gelince; malumunuz olduğu üzere bir çok İrani dilde ‘’za’’ evlat anlamına gelmektedir. Farsça’daki ‘’zade’’ Arapça’daki ‘’ibn’’ veya ‘’bınt’’ Rusça’daki ‘’of’’ kelimelerinde olduğu gibi. Zazaca’da yeğen için bırarza veya warza denmektedir. Sengeseri ve Howramani’de de aynı kullanım vardır. Yani bacının veya kardeşin evladı. Za-za iki kelime olarak ele aldığımızda. Za’nın çocukları anlamında kullanılmıştır. Afganistanın Güney ve Doğu’sunda Ahmedzey. Barekzey, Zazey adında bir çok boy mevcut bulunmaktadır. Afganistan Cumhurbaşkanı. Hamid Karzey. Yani Kar’ın çocuğu Hamid demek. Bu yaklaşımdan hareket edersek Zaza, ‘’za’’ adındaki kişinin çocukları demektir.
Zaza-Kırd ifadesine gelince, D.N. Mac Kenzie, birleşik ismin ikinci bölümünün milliyetten ziyade Zazaların sosyal yapıları ve yaşam tarzlarının niteliğini dile getirmek için kullanıldığını söylüyor.[6] Aynı durum Iğdır yöresinde yaşayan Azeriler için de geçerlidir. Oradaki Kürtler Azeriler için ‘’acem’’ ifadesini kullanıyorlar. Çünkü Azerilerin yaşam tarzı İranlılarla çok yakınlık arz ediyor. Yoksa Azerilerden önce Kürtler acemdir. Çünkü Kürtler Türklerden ve Azerilerden önce hem İslam ile tanıştılar ve hem de Araplarla irtibata geçtiler. Her ne kadar acem kavramı Arap dışı olan tüm milletler için kullanılıyorsa da, ancak İslam ile ilk tanışan gayrı Arabi millet Aryaniler olduğu için, acem kavramı İrani kavimlere mal oldu. Azeriler ise Türki bir kavimdir fakat İranlılarla müşterek yaşam ve geleneklere sahip olduklarından dolayı Kürtler tarafından acam olarak tanımlanmaktalar. Zazaları Deylemi bir kavim olarak tanımlayan meşhur Rus şarkiyatçı Minorski, Zazaların şimdiki yaşamış oldukları coğrafyaya, 10 ila 12. asırlarda tarihte Deyleman diye geçen ve bu gün ise Gilan ve Mazenderan olarak iki eyalete ayrılmış olan bölgeden geldiklerini söylüyor.[7] Bu bölgede yaşayan yerli halkın bu cümleden Kürtler ve Güney’de Arapların bunları Deylemi veya Dımli olarak tanımlamaları da bu gerçeğe tanıklık etmektedir.[8] Zazaca’nın müstakil bir dil olduğunu ve linguistik açıdan Kurmanci’den ayrıldığını tüm detaylarıyla kaleme alanlardan birisi de araştırmacı yazar D.N Mac Kenziedir. Ondan önce belki de ilk olarak Zazaca’nın müstakil bir dil olduğunu uzun araştırmalarından ve Siverek’te kaldığı uzun bir dönemden sonra 1906 yılında kaleme alan Oskar Mann’dır. Zazaca’nın Deylemi diller ile olan akrabalığı ve müstakil bir dil olduğu konusunda Oskar Mann’ın talebesi olan araştırmacı K. Hadaik’te bir çok şey söylemiştir.[9] Deylemiler Allah Resulünün Ehl-i Beytine kucak açan ilk halklardan olmuşlardır. Hazreti Hüseyin (a.s)’in türbesini ilk inşa edenlerdir. Ve Al-i Buye devletinin kurulmasında çok büyük emekleri geçmiştir.
Zaza dili ve kavmi hakkında yaptığım bu kısa açıklamadan sonra, konuyu şimdi de linguistik ( dil bilimi) açısından ele alıp Zazaca ile Farsça ve Deylemi diller arasında bir karşılaştırma yapacak ve devamında Zazaca ile eski ve yeni Farsça arasında hem kelime ve sözcüklerin kökü, hem de şekli, fonetiği ve dizimi, bir başka ifadeyle nahvi, sarfı, kelime hazinesi ve yapısı hakkında kısa bir karşılaştırma yapacağım. Bu karşılaştırmaya neden ihtiyaç olsun. Zazaca’ya çeki düzen verme aşamasında ister istemez ilk etapta kaynağını oluşturan ve diğer yandan ise akraba olan dillerden yardım almamız gerekecektir. Bu durum Kürtçe için de söz konusudur. Kürtçe de aynı mazlumiyeti yaşadığından dolayı bu gün bir çok sorunla karşı karşıyadır. Askeri, ekonomik ve siyasi bir çok kavram Farsça’dan alınmaktadır. Şahsen çok olumlu görüyorum. Başkalarından almayan hiç bir dil yoktur. Bizler de bize yakın olan, lisanımızın yapısı ve fonetiğine uyum arz eden dillerden almalıyız. Almanca’dan Yunanca, Latince ve İngilizce başta olmak üzere diğer dillerden alınmış olan kelimeleri çıkarırsanız, Alman dili konuşulmaz hale gelir. Almanların bazıları İngilizce için diğer dillerden toplatılmış ve yanlış telaffuz edilen kelime ve sözcükler bütünü diyorlar. Resmi dilimizde ne kadar Arapça Farsça, Zazaca ve Batı dillerinden alınmış kelime vardır. Arapça’da İbrani, Süryani, Latin ve Farısi kelimelerle doludur. Bunun için dilimizin yapısı ve fonetiğine uyan kelimeleri ister istemez bazen başka dillerden almak zorundayız. Tabi ki öncelik akraba olan dillere verilir.
Karşılaştırmaya şahıs zamirleriyle başliyorum.
Şahıs Zamirleri
Farsça | Zazaca | Mazender | Sengeseri | Gileki | Howramani | Türkçe |
Men | Ez / Mı(n) | Mın | A | Mın | Mın | Ben |
Tu | Tı | Tı | To | Tı | To | Sen |
O | Wı - Ya | Vı | No-Na | Un | Ad-Ade | O |
Ma | Ma | Ima | Ham | Emen | Eme | Biz |
Şuma | Şıma | Şıma | Kha | Şıma | Şıma | Siz |
İşan | Yi(Ayin) | Veşun | Enun | Uşen | Adi | Onlar |
Not: Zazaca’da üçüncü tekil şahıs için uzaklık vurgusunu da yapmak istediğimizde ‘’awı’’ veya ‘’aya’’ zamirlerini kullanıyoruz. O kadın veya o erkek. Örneğin: Awı ho vun se. Aya ha vuna se. O kadın veya o erkek ne diyor.
İsmin i,e, a, de haliyle Farsça bir cümle kurduğumuzda ‘’O’’ zamiri ‘’wey’’e dönüşüyor. Örneğin ‘Ali weyra goft. Zazaca ‘Ali yıra vat. Burada yine fark asgari seviyeye düşüyor. Şahıs zamirleri hususunda yukarıdaki tabloda da gördüğünüz üzere Zazaca’ya en yakın olan Deylemi dillerden kısa adıyla Mazeni olan Mazenderani dilidir.
Şahıs zamirleri konusunda yalnız ve yalnız Zazaca’ya ve Sengeseri diline mahsus olan bir hususa dikkatleri çekmek istiyorum, o da şudur: Geçmiş zaman birinci tekil şahıs için iki zamir kullanılmaktadır ‘’Ez’’ ve ‘’Mı’’ Gerçekten benzeri olmayan bir durum. Çünkü Partça’nın dışında aşina olduğum dillerin Sengeseri hariç hiç birisinde böyle bir durum söz konusu değil. Kurmanci’de de ‘’ej’’ zamiri vardır. Ancak ‘’ej’’in genelde geçmiş zamanda geçişsiz fiiller için kullanılıp kullanılmadığını bilmiyorum. Zazaca’da ise genelde geçmiş zaman de geçişsiz fiillerde ‘’Ez’’ kullanılmaktadır ve geçişli fiiller için ise ‘’Mı’’ zamiri kullanılmaktadır. İstisnalar da vardır.
Örneğin: Ez şiya. Ben gittim. Ez ameya. Ben geldim. Ez kota ra. Ben Yattım. Geçişli fiiller için ise ‘’Mı’’ zamiri kullanılmaktadır. Mı werd. Ben yedim. Mı erna. Ben satın aldım Mı gırot pıra. Ben giydim. Şimdiki zaman kullanımında ‘’Mı‘’ birinci tekil şahıs zamiri tamamen kayboluyor ve yerini ‘’Ez’’ zamirine terk ediyor. Ancak ilginç olan bir diğer husus ise isim tamlamasında ‘’Ez’’ kayboluyor ve yerini ‘’Mı’’ zamirine bırakıyor. Yukarıdaki tabloda geçen dillerin tümünde isim tamlaması, ‘’Men’’ veya ‘’Mı’’zamiriyle yapılmaktadır.
Farsca | Zazaca | Mazeni | Sengeseri |
Mal-i men | Mal-i mı(n) | Mın mal | Me mal |
Partça’da da hem ‘’e’’ ve hem de ‘’mın’’ zamiri vardır. Örneğin Dinıg mın wazid. Benim seçtiğim din. Eski Farsça’da var olan bu zamir modern Farsça’da ise zamanla kayboluyor. Ez zamiri Sengeseri’de ise ‘’a’’ şeklinde mevcut bulunmaktadır. İsim tamlamalarında veya diğer cümle dizimlerinde birinci tekil şahıs zamiri konusunda Farsça ile Zazaca arasındaki fark nüans denecek kadar küçülüyor. Ancak Zazaca bir diğer hususta yine yukarıdaki dillerden ayrılmakta, Sengeseri ve Howramani’yle birliktelik arz etmekte. Zazaca ve Howramanice’de cins farkı vardır ve fiil çekimlerinde de bu farklılık öne çıkmaktadır. Sengeseri’de de bu durum bir parça söz konusu bilhassa isim tamlamalarında ve ikinci tekil şahıs zamirlerinde. İsim tamlamasıyla ilgili bir diğer husus ise şudur. Zazaca da isim tamlamalı bir soru cümlesinin cevabında ‘’Mı’’ zamirinin Partça’daki asıl şekli olan ‘’Mın’’a dönüştüğünü görüyoruz.
Örneğin: Mal-i mı Benim malım
Mal kumyo? Mal mıno. Mın asıl şekliyle ortaya çıkıyor.
Farsça halk dilinde Mal-ê kiye? Kimin malıdır cevabında: Male menı. Benim malımdır denilir. Diğer zamirlerde Zazaca ile Farsça arasında üçüncü çoğul şahıs zamirinin dışında bir fark yoktur. Zazaca, Howramani ve Sengeseri, bu üç dilde de üçüncü tekil şahıs zamirinde cins farkı gözetilmektedir. İsmin e ve den hallerinde Deylemi dillerin çoğunda zamirin sonuna “re” veya “ra” eki gelir’ eski Farsça’da da durum böyle iken günümüz Farsça’sında istisna haller dışında ‘’ra’’ eki ismin i hali için kullanılır. Farsça Men o ra kuştem. Ben onu öldürdüm. Zazaca mı wı kışt. ‘’ra’’eki kaybolmuş. Ancak “e” veya “den” halinde öne çıkıyor. Mı yı ra wat. Ben ona dedim.
İşaret Zamirleri
Farsça | Zazaca | Mazeni | Sengeseri | Howramani | Türkçe |
İn | Inı - Ina | In | Yun | İne | Bu |
An | Awe, Aya | Owun | Nuhun | Ane | O |
İnha | İni | Inin | Yunni | İne | Bunlar |
Anha | Ayi (Ayun) | Ownun | Nuhunni | Ane | Onlar |
Şu veya şunlar işaret zamirleri hiç bir İrani dilde yoktur. Tabloda da görüldüğü üzere Zazaca’da işaret zamirlerinde cins farkı var. Zaten Zazaca’da her şey ya müzekker veya müennestir. Farça’daki üçüncü tekil şahıs zamiri Zazaca’da erkek için kullanılan uzak işaret zamiri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Mekan Zarfları
Farsça | Zazaca | Mazeni | Sengeseri | Gileki | Türkçe |
İnca | İtiya(Inca) | İnce | İncu | Eyi | Bura |
Anca | Uca / Aca | Unce | Nuhunce | Uwey | Ora |
Kuca | Ça / Kumca /Kunca | Kece | Key | Kuwey | Nere |
Dikkat ederseniz mekan zarfları konusunda Zazaca ile Farsça ve Mazeni dilleri arasında telaffuz farklılığı dışında ciddi bir farklılık söz konusu değildir. İn ve An işaret zamirleri+Ca(yer)= mekan zarfı, İnca, Anca ve Kuca(Kunca) Gileki hariç tüm dillerde bu ortak linguistik özellik ön plana çıkıyor.
Soru edatları(sıfatları)
Farsça | Zazaca | Mazeni | Sengeseri | Türkçe |
Çı | Çı-Çıta-Çıne | Çı | Çe | Ne |
Çıgune | Seni / Çıqede | Çıti | Çecur | Nasıl |
Çendum | Çendın | Çennım | Çundmin | Kaçıncı |
Çıra | Çıra | Çıra | Çıra | Neden |
Çımiqdar | Çendek | Çenne | Kemmaçi | Nekadar |
Kudam | Kumyo | Kedim | Kemin | Hangisi/Kim |
Hiç | Çik | Hiç | Howçu | Hiç. |
Hiçkes | Ço/ Çokes | Hiçkıs | Heşkin | Hiçkimse |
Her kes | Her/Heme kes | Herkı | Haşkin | Herkes(Farsca) |
Görüldüğü üzere soru edatlarında bir iki istisna hariç ciddi farklar söz konusu değil. Bu arada Türkçe’nin de ne kadar Zazaca, Farsça ve diğer Deylemi dillerden etkilendiğini görüyoruz. Örnek olarak verdiğim hususlar. Zaman seyri içerisinde çok az değişime uğrayan hususlardır.
Sayılara gelince en fazla Zazaca’ya yakın olan Sengeseri ve Howramani’dir. Üç, on, yirmi ve yüz sayıları belirleyicidir. Hirı/Hirye, Des, Vist, Se, bu üç dilde de ortaktır. Pansey, şeşsey hotsey vs. Geriye kalan sayılar tüm İrani dillerde aşağı yukarı aynıdır. Ancak Zazaca’nın bir farklılığı daha burada gün ışığına çıkmakta, o da ondan yirmiye kadar iki çeşit sayımın olması. İsim ve fiiller açısından da bu diller arasında oldukça benzerlik var.
Ağaç isimleri konusunda Zazaca ile Sengeseri aşağı yukarı aynıdır. Ağaç hem bu iki dilde ve hem de Deylemi dillerde ‘’Dar’’dır. Farsçada ise genel olarak ağaç için ‘’Dar’’ kelimesi kullanılır. Örneğin Dar-e İdam ( İdam ağacı) meyveli veya meyvesiz yeşil ağaca ise ‘Dırext’’ denilir. Avrupai dillerde bir isimden ismi fail türetildiği zaman ismin sonuna ‘’er’’ eki getirilir. Bu dilbilgisi kuralı Zazaca ve Sengeseri dillerinde ağaçlar da dahil olmak üzere bir çok durumda geçerlidir. Diğer hususlarda ise bütün İrani diller ve bu dillerle ortak geçmişi olan Avrupai diller aynı gramatikal yapıya sahiptirler. Örneğin karger, rencber. Avruapai dilerde de bauer, farmer, speaker ve killer örneğinde olduğu gibi, isimlerin sonuna ‘’er’’ eki getirilerek isim sıfat yapılır.
Ağaç isimleri
Sengeseri | Zaza |
Suydar | Sayer |
Engurdar | Rez |
Amrudar | Muriyer |
Yuzdar | Guazer |
Vumdar | Vumêr |
Embedar | Beyer |
Bazı Deylemi lehçelerde üzüm asması için ‘’Rez kelimesi kullanılır. Meyve isimleri badem, armut, ceviz ve kaysı isimleri hariç geriye kalanlar az bir telaffuz farkıyla Farsça ve Howramani dahil olmak üzere tüm dillerde aynıdır. Saydığım dört isim ise Zazaca, Howramani ve Sengeseri’de hemen hemen aynıdır.[10]
Renkler
Farsça | Zazaca | Mazeni | Sengeseri | Howramani | Türkçe |
Surkh-Qırmız | sûr | qırmuz | sur | sur | Kırmızı |
Sıyah-Meşki | Sıyah | Su | Su | Swi | Kara |
Sefid | Sipi /Sipye | Esbi | Espi | Çermen-a | Beyaz |
Zerd-Telai | Zerd-Çeqer | Zerd | Zerd | Zer | Sarı |
Sebz | Zergun /Kewe | Sebz | Sewz | Sewz | Yeşil |
Abi | Howz / Kuhe | Abi | Kwe | Kwe | Mavi |
Zaman Zarfları
Farsça | Zazaca | Mazeni | Sengeseri | Türkçe |
ruz | ruec | ruc | Ruj | Gün |
İmruz | Êr / Eyru | Aaru | Inri | Bugün |
Diruz | Vizêr | Wiru- İnri | Aru | Dün |
Ferda | Sıba | Sıwey | Sıbay | Yarın |
Şeb | Şew (Şow) | Şew | Şow | Gece |
Mah | Aşm-Meng | Mong | Mung | Ay |
Sal | Serr | Sal | Sat-Sal | Yıl |
Mevsimler
Farsça | Zazaca | Mazeni | Sengeseri | Howramani | Türkçe |
Behar | Wısar | Wehar | Wiyar | Wehar | İlkbahar |
Tabıstan | Amnun | Tawıstun | Tawıstun | Tawıstun | Yaz |
Payiz | Payiz | Peyiz | Payiz | Payiz | Sonbahar |
Zımıstan | Zımıstun | Zımıstun | Zımıstun | Zıvıstun | Kış |
Yemek Öğünleri
Farsça | Zazaca | Mazeni | Sengeseri | Howramani | Türkçe |
Subhane | Arayi-Separe | Qeynhar | Sıbune | Suvune | Kahvalti |
Taşt-Nehar | Taşt | Çaşt | Çaşt | Taşt | Öğle yemeği |
Şam | Şum | Şum | Şum | Şum | Akşam yemeği |
İster camid ve isterse türemiş isimler açısından olsun eski Farsça, Gileki, Sengeseri ve fiiller açısından da Sengeseri ve Howramanı ile Zazaca arasında bir çok benzerlik ve ortaklık vardır. Günümüz Farsça’sıyla Zazaca arasında da bir çok müşterekler vardır. Zazaca ve Kurmanci arasında bu müştereklerin ne derecede olduğunu saptamak için bu iki dile hakim olan uzmanların bir takım çalışmalar yapması lazım.
İsimler açısından önce Zazaca ile Gileki lisanı arasında bir karşılaştırma yapmak istiyorum.
Zazaca | Gileki | Zazaca | Gileki | Zazaca | Gileki |
Zuma(Zama) | Zama | Aspıc | Sebaj | Varun | Varış |
Ber | Ber | Veşun | Vışta | Bırar | Berar |
Pırd | Pırd | Verg | Werg | May, Mard | Mard |
Çım | Çum | Gul / Vıl | Guıl | Pi, Baw, Babi | Pıer,Perd |
Lûy | Luas | Velg(meşe yap.) | Walg(her yaprak) | Due | Du |
Vara / Vare | Verı | Vowr | Verf | zûr | Dura |
Pırr | Purr | Sersıbay | Sob | Say | Seb |
Tûc | Tic | Bê- / Bi- | Bi- | Wiya | Hiwa |
Mıx | Mıx | Mum | Mum | Kerg | Kırg |
Guar / | Gor | Pil-Pilla | Pil-Pilla | Ga | Gow |
Zazaca ile Gileki arasında yüzlerce müşterek kelime vardır. Örnek olması hasebiyle bu kadarıyla yetiniyoruz. İlginç olan şudur ki; bir çok kimse anne ve babaya Zazaca’da Pier ve Mard da denildiğini bilmiyor. Maalesef eskiler ve günümüzde de bazıları ise birine hakaret etmek istediklerinde deyk - bayk yerine pier -mard kullanırlar. Bu iki dilde de dahil olmak üzere hemen hemen tüm İrani dillerde çoğul eki ‘’on’’ veya ‘’an’’ dır. Bingöl yöresinde ismin çoğulu genellikle ‘’on’’ ekile yapılır. Lacon, kenon örneğinde olduğu gibi. Palo yöresinde ise ‘’an’’ eki iledir; kiyan, peran, qıcan örneklerinde olduğu gibi. İstek ve emir kipi yine tüm İrani dillerde ‘’be’’ön eki emir veya istek kipinin başına getirilerek yapılır. Bıgir, Biya vs.
Zazaki ile Sengeseri arasındaki bazı müşterek isimler.
Zazaca | Sengeseri | Zazaca | Sengeseri |
Mercu | Mercu | Velg | Velg |
Nıhe | Nexu | Mirçık | Merca |
Kue | Ku | Dere | Derı |
Deşt | Deşt | Vaş | Vaş |
Ga | Gow | Munga | Madgow |
Serd | Serd | Germ | Germ |
Wıt-wıt | Wat.wat | Wesni | Osni |
Hasır | Aseron | Gumêş | Gumêş |
Verg | Varg | Argueş (Hergueş) | Herguş |
Mar | Mer | Kesa | Kose |
Kueter | Kuter | Xuez | Xi |
May, Mard | Moy, Mor | Ard | Art |
Yene | Adine | Zir-Zeber | Zir-Zeber |
Dındun | Dannun | Derzin | Derzen |
Rahar | Re | Varun | Varış |
Gede / Qij | Kote | Ser | Sere |
Zune | Zune | Tuerzin | Teworzin |
Muerce | Murçavu | Way.Wak | Xaku |
Pir | Pir | Cınêk | Cınika |
Bıra | Bırı | Kiye /Ke / Keye | Ke |
Kerbas | Kerbas | Tıfıng | Tufıng |
Pes | Pes | Kelı, Kelice | Kel |
Müşterek isimler ve fiiller Zazaki ile Sengeseri arasında oldukça çoktur. Sengeseri dilinde Zazaca’da olduğu gibi cins farkı vardır. Her şey ya dişi veya erkektir. Ancak bu durum Sengeseri lisanında daha fazla sistematik hale getirilmiştir. Memeli hayvanlar ve kuşlar dişidir. Diğer hayvanlar, otlar ve cansız eşya ise erkektir.
Fiillerin kökü büyük ölçüde aynı ancak çekimde farklılık var.
Bir iki örnek cümle:
Kota çı vela vela kenen. | Qic çı wel wele keni. | Çocuklar niye bu kadar gürültü yapıyorlar |
Adar wat wat nakande. | E’nd wıt wıt mekir | Bu kadar lakırdı etme. |
İsmin sonuna ‘’kar’’ sıfat eki getirilerek isimden sıfat yapılmış olur. Zulımkar, xebatkar. Zalim, çalışan. Zazaca’da da durum böyledir. Xebatkar ve Zulımkar gibi.
Sengeseri’de genelde fiillerin geçmiş kipi başına ‘’bı’’ön eki geliyor. Gileki ve Mazeni dillerinde de durum böyledir. ‘’bı’’ön eki kaldırıldığında fark daha aza inmiş oluyor.
Sengeseri | Masdar | geçmiş zaman | Şimdiki zaman |
Dili geçmiş zaman | Bediten (Görmek) | Bedi | Valıs |
Bemıyı | Velaşten(yalamak) | Velaşt | Veti |
Bımeye |
|
|
|
Bıme |
|
|
|
Bemıyun |
|
|
|
Bımıyid |
|
|
|
Bımıyen |
|
|
|
Zazaca
Vinayış | Di / Vina | Vinen- |
| |||||
Lesayış | lışt | Lyesen- |
| |||||
Sengeseri | Zazaki | Sengeseri | Zazaki | |||||
A beşuyı | Ez şiya | ma bekhorta | mı werd | |||||
A beşunı | Ez ha şın | ham bekhorta | ma werd | |||||
|
| a bemiyi | Ez ameya | |||||
Sengeseri | Zazaki |
| ||||||
Şimdiki zaman | Şimdiki zaman |
| ||||||
Indımi | Ez ha yen |
| ||||||
Indi | Tı he yeni / Tı ha yena |
| ||||||
Indi | Wı ho yen / Ya ha yena |
| ||||||
Indum | Ma he yên |
| ||||||
Inıd | Şıma he yen |
| ||||||
Inın | Yi he yeni |
| ||||||
Dikkate değer bir hususun altını çizmek istiyorum. Nasıl ki Zazaca’da geçmiş zamanın geçişsiz fiilleri için ‘’Ez’’ zamiri ve geçişli olan fiiller için genellikle ‘’Mı’’ zamiri kullanılıyorsa, aynı durum Sengeseri için de geçerli. Yukarıdaki örnekte gördüğünüz üzere gitmek ve gelmek fiilleri için ‘’A’’ (ben) zamiri kullanılıyor ve geçişli olanlar için ise’’Ma’’(Ben) zamiri kullanılıyor.
Zazaca ve Howramanice(Goranı) arasındaki müşterekler
Fiiller açısından Zazaca’ya bayağı yakındır. Önce bazı isimlerden örnekler verelim.
Zazaca | Howramani | Zazaca | Howramani |
Kêna | Kna.-Knaçle | Pel | Glay (Zazacada dal, örülmüş saç demek) |
Zınc(burun) | Zınc(çene) | Cıni | Ceni |
Sate | Satu(ağaç kütüğü) | Vate | Wate |
Bırarza | Bırarza | Warza | Xakuza |
Guaz | Waz | Amza | Amuza |
Yenı | Hene | Peya | Peya |
Mura | Mıro | E’mza | E’muza |
Belirsiz olan bir ismi belirli kılmak için, Zazaca’da ismin sonuna ‘’ık’’ eki gelir.
Örneğin qıcık, cumerdıg, lacekıg. O bilinen çocuk. Erkek veya erkek çocuk. Howramani dilinde de ismin sonuna ‘’ke’’ eki getirilerek, belirsiz isim belirli kılınır. Pyake, ceneke, tanınmış adam, bilinen kadın. İsim tamlaması da Zazaca gibidir.
Vam-u Ali Alinin bademi
Libas-u Heseni. Hasanin Elbisesi
Zazaca’da elbise için ‘’kınc’’ veya ‘’cıl’’ kullanılır. Diğer bir çok İrani lisanda ve Türkçe’de Arapça’sı kullanılmaktadır. Libas veya elbise. Cenu Heseni, Ciniyê Heseni. Hasan’ın Karısı. Howramani ve Gileki de çocuk için zar veya zak denilmektedir. Zazaca’da tamamen farklı olarak qic denilmektedir.
Howramani ile Zazaca arasındaki yakın ilişki fiillerde daha fazla göze çarpmakta ve isimler konusunda Howramani Farsça’dan daha fazla etkilenmiştir.
Howramanı bir kaç mastar örneği
Remay (kaçmak) | Amay(gelmek) | Wardey(yemek) | Watey(söylemek) |
Geçmiş zaman çekimi
Mın remane | Mın amane | Mın wardim | Mın Watenım |
To remay | To amay | To wardıt | To watenıt |
Ad rema | Ad ama | Ad wardış | Ad wateş |
Ade rema | Ade ama | Ade wardış | Ade wateş |
Eme remayme | Eme amayme | Eme wardıma | Eme watenma |
Şime remade | Şıme amayde | Şime wardta | Şıme Watenta |
Adi remayne | Adi amayne | Adia Wardışa | Adişa Watenşa |
Kewtey (düşmek) Zazaca’da ise kotış/ kowtış, yatmak anlamına geliyor.
Howramani dilinde de üçüncü tekil şahıs zamirinde kadın erkek ayrımı var, ancak fiil değişmiyor. Mazeni ile Sengeseri dilleri arasında benzerlik çok olduğundan dolayı Mazeni dilinden yalnızca iki fiil çekimini örnek olması açısından vereceğim ve fazla detaylara girmeyeceğim.
Mazenderani’de fiil çekimine bir kaç örnek
‘’Gelmek’’ ve ‘’sormak’’ fiillerinin geçmiş ve şimdiki zaman çekimi
Bımume İmibe Beporsime Porsimbe |
Bmui Inii Beporsi Porsini |
Bmu Ine Beporsiye Porsine |
Bmumi Imbi Beporsimi Porsimbi |
Bmui Inni Beporsini Porsini |
Bmune Innı Beporsine Porsinnı |
Eski Farsça ve Modern Farsça İle Zazaca Arasındaki Benzerlik ve İlişki
Hem fiiller açısından, hem vokabular (kelime hazinesi) hem morfolojik (kelime yapısı) ve hem de gramatik olarak Farsça ile Zazaca arasındaki ilişki tüm bu dillerden daha geniş ve kapsamlıdır. İlk olarak bütün bu diller şu veya bu şekilde Farsça’nın tesiri altında kala gelmişlerdir. İkincisi bu dillerin hepsi de olmazsa bir çoğu yazı ve devlet dili olmadıkları için eski şekilleriyle kalmışlardır. Bu dillerin eski Farsça’yla benzerliği oldukça aşikardır. Zazaca’yla bu diller arasındaki benzerliklerin bir çoğu eski ve yeni Farsça’da mevcut bulunmaktadır. Benim lisans tezim Eski Farsça ve Osmanlıca üzerine olduğundan dolayı bu tespiti yapmakta zorlanmıyorum. Ben önce fiillerden başlayacağım. Farsça’da tüm mastarların sonu ya
‘’den’’ veya ‘’ten’’ dir. Biri ‘’ten’’ ve diğeri ‘’den’’ ile biten iki fiilin geçmiş ve şimdiki zaman çekimlerini yaptıktan sonra, Bazı mastarları, şimdiki zaman kökünü ve geçmiş zaman kökünü verip karşılaştırmasını sizlere bırakacağım.
Farsça
Kerden(yapmak) |
| Nıvışten(yazmak) |
|
Geçmiş zaman | Şimdiki zaman | Geçmiş zaman | Şimdiki zaman |
Men kerdem | men mi-konem | Men nıviştem | Men mi-nıvisem |
To kerdi | To mi-koni | To nıvışti | To mi-nıvisi |
O kerd | O mikoned | O nıvışt | O mi-nıvised |
Ma kerdim | Ma mikonim | Ma nıviştim | Ma mi-nivisim |
Şoma kerdid | Şoma mikonid | Şoma nıwiştid | Şoma mi-nıvisid |
İşan Kerdend | İşan mikonend | İşan nıviştend | İşan mi-nivisend |
Zazaca’da bilhassa Bingöl ve Palu yöresinde konuşulan Zazaca’da çekim farkı pek aşikar değil. Ancak Zazaca’nın bir çok fiilinin geçmiş zaman çekimi, Farsça’nın geçmiş zaman üçüncü tekil şahıs kipiyle çok az bir telaffuz farklılığı arz etmekte ve bu kip Zazaca’nın geçmiş zaman çekiminin esasını oluşturmaktadır
Zazaca
geçmiş zaman |
| şimdiki zaman |
| |||||
Mı nuşt | Mı kerd | Ez ha nûsen | Ez kena | |||||
Tu nuşt | Tu kerd | Tı he nûsen /Ti ha nûsena | Tı keni /kena | |||||
Yı nuşt | Yı kerd | Wı ho.nusenu Ya ha nusena | Wı keno / kon Ya kena | |||||
Ma nuşt | Ma kerd | Ma he nûsen | Ma keni | |||||
Şıma nuşt | Şıma kerd | Şıma he nusen | Şıma keni | |||||
Yın nuşt | Yın kerd | Yi he nuseni | Yi keni | |||||
Farsça | Zazaca | Farsça | Zazaca | |||||
Masdar | Geçmiş ve şimdiki zaman kökü | |||||||
Menden | Mendış | Mend | Man- | Mend | Munen- | |||
Xvorden | Werdış | Xord | Xor- | Werd | Wen- | |||
Goften | Vatış | Goft | Goy- | Vat | Vun- | |||
Gırıften | Gırotış | Gırıft | Gır- | Gırot /Guret | Gen- | |||
Besten | Best ış | Best | Bend- | Best | Besten- | |||
Ameden | Umeyış / Ameyış | Amed | Ay- | Ame | Yen- | |||
Duxten | Deştış | Duxt | Duz- | Deşt | Derzen- | |||
Aşamiden | Şımıtış / Aşımıtış | Aşamid | Aşam- | Şımıt | Şımen- | |||
Koşten | Kıştış | Kuşt | Kuş- | Kışt | Kışen- | |||
Kenden | Kendış | Kend | Ken- | Kend | Kenen- | |||
Morden | Merdış | Mord | Mir | Merd | Meren-/ Mıren- | |||
Lerziden | Lerzayış | Lerzid | Lerz | Lerza | Lerzen- | |||
Dozdiden | Dıznayış/ Tırawıtış | Dozdid | Dız | Dızna/Tirawit | Diznen- | |||
Borden | Berdış | Bord | Ber | Berd | Ben- | |||
Averden | Ardış | Averd | Aver- | Ard | Un- / An- | |||
Boriden | Bırnayış | Borıd | Bor | Bırna | Bırnen- | |||
Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Ancak örnek olarak bu kadar yeter sanırım. Bir çok fiilde Zazaca asaletini korumuş, Farsça’da fiiller değişime uğramış. Öte yandan Farsça Zazaca’dan daha fazla Arapça’dan etkilenmiştir. Bir çok fiil ve isim Zazaca’da İraniliğini korurken, Farsça’da dramatik bir değişime uğradığını görüyoruz. Bazı fiillerde ciddi internal değişime uğramıştır, “Dikmek’’ fiilinde olduğu gibi. Bu fiilden derz (duvarın örülmesi) veya derzi (terzi) ve derzin (iğne) kelimeleri türetilmiştir. Bu türevlerin hepsi şimdiki zaman kökünden yapılmakta bu kök Zazaca’da ve Sengeseri’de asıl şekliyle kalmıştır. Farsçadaysa değişime uğramış.
Farsçada geçmiş zaman kökü üçüncü tekil şahıs kipidir. Zazaca”nın bir çok geçmiş zaman fiilinde de durum böyledir. Örneğin “nuwışt’’ bu ‘’te’’ile biten mastar için bir örnektir. Zazaca’da ise “nuşt, mı nuşt, tı nuşt vs..” Kerden fiiline bakalım. Üçüncü tekil şahıs kipi geçmiş zaman için “kerd’’dir. Bu kip Zazaca’da da olduğu gibi kullanılmaktadır. Mı kerd, tu Kerd. Farsça’da mastar “manden’’dir. Üçüncü tekil şahıs dili geçmiş zaman kipi “mand”dır. Zazaca’da da durum aynıdır. “Mend’’ çekim bunun üzerine yapılır.
Şimdiki zamana gelelim. “Kerden’’ mastarının şimdiki zaman kökü ‘’kon’’dur. Zazaca ise “ken’’dir. Çekim ez ken-a, tı ken-i / ken-a, wı ken-u, ya kena. Fiil çekimi Bingöl Zazaca’sında bu şekilde değildir. Bingöl lehçesinde genelde üçüncü tekil şahıs kadın olduğunda fiilin sonuna ‘’a’’ sesi gelir. Bendeniz çekimlerde Bingöl lehçesini esas almış bulunuyorum.
“Manden’’ fiilinin şimdiki zaman kökü “man’’ dır. Zazaca’da da durum aynıdır. Geçmiş zaman “mend’’şimdiki zaman ise “mun” Farsça çarşı pazar dilinde ise çoğu fiillerde ve hatta isimlerde “an’’ eki yerini “un’’ ekine bırakmaktadır. “Mimanem’’ kalırım cümlesi halk dilinde “mi-munem’’ şeklinde telaffuz edilir. Halk dilindeki telaffuz biçimi Zazaca’ya daha yakındır. İran için halk dilinde İrun denilir. Tahran için Tehrun. Tamamen Zazaca fonetiğine uygun.
Bir çok fiilin geçmiş zaman ve şimdiki zaman kipi için bu kural geçerlidir. Zamanımızın kısıtlı olmasından dolayı mezkur örneklerle yetiniyor ve sözü daha fazla uzatmak istemiyorum. Bizim bu gün Zazaca’da kullandığımız bir çok kelime eski Farsça’da olduğu gibi kullanılmaktadır. Yine örnek olması açısından bazı kelimeleri burada hatırlatacağım.
Eski Farsça | Zazaca | Yeni Farsça | Zazaca |
Herış | Herış | Dost | Duest |
Engebin | Engemin | Dest | Dest |
Zarac | Zarac | Pa | Pay |
Kehun | Kıhun | Riş | Erdiş |
Adır | Adır | Zanu | Zune |
Kenizek-Kênek | Kênek | Sine | Sine |
Weş | Weş | Sıbil | Zimbel |
Alin | Halin | Ebru | Bırû |
Teberzin | Tuerzin | Muje | Mıce / Mıje |
Neweş | Nêweş | Leb | Lew |
Tir | Tir | Enguşt | Engışt |
Kemun | Kemun | Enguştane | Enguştune |
Asen | Asın | Çune | Çene |
Çem | Çım | Paşna | Paşna |
Estun | Estun | Quzek | Guezek |
Axur | Axuer | Mu(Saç) | Mûy(saç teli) |
Kiya | Kiye / Keye | Kıft | Kıft |
Dudman | Duman / Dûn | Puşt | Paşt |
Kışt | Kışt | Ser | Sare |
Darı | Darı | Guş | Gueş |
Hembaz | Umbaz /Ambaz | Dendun | Dındun |
Patil | Patil | Kerr | Kerr |
Ustewre | Ustura | Lal | Lal |
Dwede | Duede | Rah | Rahar |
Yeni Farsça’ya sadece ben insan vücudunun bir kısım organlarının isminin karşılaştırmasını yaptım. Tabiat isimlerinde ve hayvan isimlerinde de aşağı yukarı durum bundan ibarettir. Bir çok isim veya fiil Farsçada ‘’be’’ ile başlarken bu Zazaca’da ‘’ve’’ye dönüşmüş “baran veya barun’’ Zazaca’da varan veya varun’a dönüşmüş. Berf ise vor’a (kar) dönüşmüş. Sıra sayılarında da Zazaca ve Farsça birbirine çok benzerlik arz etmekteler.
Çaharumin, pencumin. Zazaca çeharın, puncın. Dördüncü ve beşinci. İsim tamlaması da aynı. Kıtabe men, Kitab mı. Haftanın tüm günleri aynıdır. Bunları anlatmamın sebebi kendi dilimize çeki düzen vermek için bize yakın olan dillerden bir çok yönden faydalanabileceğimizi düşünüyorum.
Sayın Rektör, değerli akademisyenler, muhterem konuklar ve saygı değer Zazalar. Konuşmamın başında da belirttiğim üzere yok olma veya diğer dillerde asimile olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan Zazaca’mızı kurtarmak için bir takım önerilerde bulunuyorum.
1- Muhtelif Zazaca lehçeleri arasındaki farkı asgari düzeye indirmek ve standart bir Zazaca’nın yapılanması için, farklı lehçelere hakim olan kimselerin katılımıyla bir konseyin oluşması.
2- Henüz hayatta olan ve Zazaca’yı çok kibar bir şekilde kullanan büyüklerimizin ve değerli medrese hocalarımızın tecrübelerine başvurmak ve onların bu konudaki bilgilerinden Zazaca’nın tekmili için yararlanmak konusunda bir platformun oluşturulması.
3- Var olan mevcut lügatleri bir araya getirip, genişleterek derli toplu bir Zazaca sözlük hazırlamak.
4- Zazaca atasözü, deyimler, vecizler ve mesellerin toplatılıp bir kitap halinde sunulması.
5- Her şeyden daha önemlisi güzel bir dilbilgisi oluşturmak için bir konseyin kurulması.
6- Kelime hazinesini güçlendirmek için, yeni kavramlar ve kelimeler oluşturmak.
7- Farklı lehçeleri konuşan uzmanların katılımıyla kapsamlı ve referans olacak bir gramer hazırlamak.
Bendenizi dinleyip zaman ayırdığınızdan dolayı hepinize en derin saygı, sevgi ve şükranlarımı sunar ve hepiniz için mutluluklar ve başarılar dilerim. Vesselamu aleykum wa rahmatullahi wa berekatuhu.
[1] Schmitt, Rüdiger: Eski Farsça Akamenitler Kitabeleri, Bistuun Kitabesi sayfa 50. Almanca tercumesi
[2] Mehrdad R. İzady Kürtler adlı kitabı s 307-310.
[3] Zazalar hakkında oldukça fazla bilgi ve belge toplayan araştırmacılardan biri de Ermeni yazar Georg Hallacıyandır. Onun bilgi ve belgeleri 1973 yılında ermenice ‘’Dersim hayeri azgagrut yuna’’ adı altında Erivanda basıldı.
[4] D.N Mac Kenzie The origin of kurdish ( Kürtçenin aslı) transactıons of the philological Society
[5] Açık – Gizli/ Resmi-Gayrı resmi Kürdoloji Belgeleri s 429. Hazırlayan Mehmet Bayrak
[6] G.Hallaciyan DAN.5.242
[7] Minorski La Dominatıon des Dailamites. Paris 1932
[8] Ahbar al:Fakh, İmam Hasan’ın evlatlarından Yahya bin Abdullah ve Kardeşi İdris bin Abdullah’ın Haberleri. Dr. Mahir Cerrar.
[9] Hadank Karl. Zaza Lehçeleri adli, kitabı. 1932 baskısına bkz.
[10] Kürt dili Grameri S.57 Yazar Muhammed Taki İbrahim Pur